PamUK prENs büYüYOrrr

Lilypie First Birthday tickers

13 Eylül 2013 Cuma

1ay

Yarın 14/9
14/8'in uzerinden tam 1ay gecmis olacak...
Ve ben seni en son 12/8 de gordum
Cunku 13/8'de sana corba yapayım diye, sana ugramadan eve gittim
14/8de sabah sizi uyandırmayayım diye corbayı annemlere bıraktım
Ve oglen her sey icin cok gecti
Seni gormek icin acil servise girdigimde oldugunu duydum
O corbayı hic icemedin
Ve ben seni son 1 kez goremedim
Gıdını opup, koklayamadım
Ananem, canımmm diyemedim
Gul yuzlum diyemedim
Pencereden kus uctu soyleyemedim
Evet cok sey paylastık, ne mutlu bana, sıralı olum, acı cekmedi .... Ama
Yetmediii
Ozluyorum
İcim yaniyor...

10 Eylül 2013 Salı

Neden cevap vermiyorsun?

Pazar gunu çok hastalandım... Öyle kötü bir şey değil grip oldum, halsizdim çok... Fatih arabadan indi, eczaneden ilaç almak için... Çağan ile oturuyorduk arkada... Birden Mübaaa, Mübaaa diye seslenmeye başladı.. Ne olduğunu anlayamadım. Sonra neden cevap vermiyor anne dedi... Ona senin gökyüzünde olduğunu söylemiştim... Senden bir cevap beklemiş... Ve aktı gözyaşları... Eve gidince de bitmedi... Yine çk eksik hissettim... Ben lisedeyken de bir kere böyle kötü grip olmuştum, hatta okulda uyuyakalmıştım... Babam gelip alıp, beni size bırakmıştı... Ve her zamanki en sevdiğim şehriye çorbasını yapmıştın, "Hasta Çorbası"...
Pazar günü de yokluğun çok dokundu içime...
Bazen kendimi hala varolduğunla kandırmaya çalışıyorum, ama sonra tokat gibi çarpıyor o soğukluk...
Söylemiştim değil mi seni ne çok sevdiğimi...

5 Eylül 2013 Perşembe

Hoşçakal...


Cok geciktirdim bu yazıyı...
Bi işaret olmasın istedim...
Bunu yazarsam gidersin sandım...
Seni ne kadar sevdiğimi, seninle yaşadığım özel anları anlatırsam gidersin diye korktum...

Ve gittin...
Çocukluğumu da alarak...
Ben sizin evlat balınızdım, balanızın balıydım...
Artık değilim...

Dedem hayatta tanıdığım en iyi insandı, tartışmasız...
Melek kalpli, pamuk gibi gulumserdi... seni de ne çok severdi...

Özel günlerde karanfil alırdı senin için, bana da gösterirdi...
Daha da küçükken akşam saat 6’da ışıklarda beklediğimi hatırlıyorum onu..

Hiç gecikmezdi.. her sabah aynı saatte gider, akşam da aynı saatte minibüsten inerdi..
Hemen kuruyemişçiye götürürdü beni, hiç bir şey aldırmak istemezdim, parası bitmesin diye...

Sense tanıdığım en özel kadın, komik, bakımlı, kendine güvenli, dobra ve bir kadında olması gereken her şey...

Özleyeceğim demiyorum çünkü özledim.. evin önünden geçemiyorum...  Mezarlığa bile ayağım varmıyor, senin gittiğine inanmak istemiyorum..

Şimdi yine gözlerim yanıyor... bu yazı bile günlerdir sürünüyor... parmaklarım yokluğunu reddediyor...

Çağan bu sabah yine sordu seni... anne sen de Müba’ya bakarsın dedi... bakamam ki dedim... hüzünlendim...

Ölümün en soğuk yanı, bir daha hiç o sesi duyamacağın, hiç o yüzü görüp, boynuna sımsıkı sarılamayağın gerçeği herhalde...

Sana çok söyledim.. simdi de er sabah, her akşam, sürekli bunu düşünüyorum...

Seni çok seviyorum... İyi ki senin torunun olmuşum... İyi ki bu kadar yakın, bu kadar dost bir anneanneyle büyümüşüm, aşkımı, hırsımı, dostumu, ergenliğimi, yavrumu, okulumu herşeyimi anlatmışım, günlüklerimi saklatmışım, güzel yemeklerini yiyip büyümüşüm, caddeleri gezip, spor yapmışım, seninle havuzlarda yüzmüşüm...

Sensiz bi yanım eksildii be Mübiş..